''...Şeytan'ın arzularına karışmadığı ne herhangi bir elçi gönderdik ne de bir peygamber...'' [22:52]
Yazan: Erdem İnce
Sistem*
[22:52] Biz senden önce, şeytanın
arzularına karışmadığı ne herhangi bir elçi gönderdik ne de bir peygamber.
TANRI sonra şeytanın yaptığını boşa çıkarır. TANRI vahiylerini sağlamlaştırır.
TANRI Her Şeyi Bilendir, Bilgeler Bilgesidir.*
İkiyüzlüler Ayrılırlar
[22:53] O bu sayede,
şeytanın planını kalplerinde şüphe barındıranlar ile kalpleri katılaşanlar
için bir test olarak ayarlar. Kötüler muhalefette kalmalıdırlar.
[22:54] Bilgi ile
nimetlenenler Rabbinden gelen gerçeği tanıyacaklardır, ardından da ona iman
edeceklerdir ve kalpleri onu kolayca kabul edecektir. Muhakkak ki TANRI
imanlılara doğru yolda rehberlik eder.
[22:55] İnkâr edenlere
gelince, Saat kendilerine ansızın gelip çatıncaya yahut korkunç bir günün azabı
onlara ulaşıncaya dek şüpheler barındırmaya devam edecekler.
Bu ayetlere baktığımızda
aslında şeytanın elçilerin işlerine karışması meselesi, elçilerin mesajlarına
karşı şüphe barındıranlarla ilgili olduğunu görüyoruz. Elçilerin mesajlarına
değil.
Ayrıca orada hem elçi hem
peygamber yazıyor. Peygamberler kitap getirir. Elçiler de var olan bir kitaptan
okurlar ve onu tasdiklerler. Elçinin Kuran üzere vaazlerini reddeden insanların
mantığına göre Muhammed peygamber Kuran’ı şeytanın sözü karışmış olarak
iletmesi gerekir. Halbuki şeytan sözü (tevbe son iki ayet) peygamberden SONRA
eklendi. Aynı şekilde Reşad'ın Kuran üzere vaazlerine de şeytan sözü girmiş
olamaz. Onun gitmesinden sonra insanlar mesajını çarpıtmış demektir. Ve bu
olacaktır olmaya mahkumdur.
Buna yönelik ayetler de
açıklık getiriyor.
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi
[81:19] Bu, şerefli bir
elçinin sözüdür.*
*81:19 Sure numarası,
artı ayet numarası artı “Reşad” isminin sayısal değeri (505) artı “Halife”nin
değeri (725) toplandığında 1330, 19x70 elde ederiz. Bu, bu elçinin Reşad Halife
olduğuna dair Kuranî matematiksel kanıt sunar.
[81:20] Tahtın Sahibi
tarafından yetkilendirilmiş, tamamen desteklenmiş.
[81:21] Ona itaat edilsin
ve güvenilsin.
[81:22] Arkadaşınız
(Reşad) deli değildir.
[81:23] Onu yüksek ufukta
gördü.*
[81:24] O, hiçbir haberi
kendinde tutmuyor.
[81:25] O, kovulmuş
bir şeytanın ettiği lakırdı değildir.
[81:26] Öyleyse nereye
gideceksiniz?
[81:27] Bu, tüm
insanlara bir mesajdır.
[81:28] Dosdoğru
gitmeyi dileyen kimseler için.
Bu ayetlere baktığımız
zaman elçilerin sözlerinin şeytanın sözü olmadığını okuyoruz. Tam tersine
onların Kuranî vaazleri insanları dosdoğru yola İlettiğini okuyoruz. Ve bu
onların mesajları olduğunu okuyoruz. Elçi, aynı zamanda kelime anlamıyla mesaj
ileten demektir.
Hiçbir haberi kendilerine
tutmadıklarını da Tanrı kendisi bize söylüyor bu ayetlerde. Yani elçilerin
esin/ilham/haber aldıklarını ve onlara uymamız gerektiğini.
Antlaşma Elçisi Reşad
Halife’ye gelince, zaten var olan bir kitaptan, son kitaptan, Kuran'dan, yani
Kuran’ın içinden esin/ilham/haber aldığını anlıyoruz. Ve eğer buna uyarsak
"dosdoğru yol üzerinde rehberlik" edildiğimiz sözünü veriyor Tanrı bize.
Tanrı'ya övgüler olsun.
Sure 1: Anahtar
(El-Fatiha)
[1:1] En Lütufkâr, En
Merhametli olan TANRI’nın adıyla.*
[1:2] Hamdolsun TANRI’ya,
kâinatın Rabbi olan.
[1:3] En Lütufkâr, En
Merhametli olan.
[1:4] Yargı Günü’nün
Hâkimi olan.
[1:5] Yalnızca Sana
taparız. Yalnızca Senden yardım isteriz.
[1:6] Doğru yolda bize
rehberlik et;
[1:7] nimetlendirdiğin
kimselerin yolunda; gazabı hak etmiş olanların değil, sapmış olanların da
değil.
[22:74] TANRI’yı
takdir edilmesi gerektiği gibi takdir etmiyorlar. O, En Güçlü Olandır,
Kudretlidir.
[22:75] TANRI insanlar
arasından seçtiği gibi melekler arasından da elçiler seçer. TANRI
İşitendir, Görendir.
[22:76] O onların
geçmişini ve geleceğini bilir. Tüm işlerin nihai kontrolü TANRI’ya aittir.
Tanrı elçilerin geçmişini
ve geleceğini bildiğini ve onları kontrol altına aldığını söylüyor. Ve elçiye
itaat edemeyenlerin Tanrı'yı yeterince takdir etmediğini söylüyor. Ayrıca
ayette Tanrı melekleri de anıyor. Eğer Cebrail gelse ve Tanrı'nın kendisine
verdiği bilgelikle vaaz etmeye başlasa, karşı koymak ne kadar doğru olur? Tanrı
melek ile insan elçiler arasında ayrım yapmıyor. Hepsine güvenmemizi istiyor ve
hepsinin Kendisinin kontrolü altında olduklarını söylüyor.
[2:285] Elçi, Rabbinden
kendisine indirilene iman etti ve imanlılar da öyle. Onlar TANRI’ya,
meleklerine, kutsal yazısına ve elçilerine iman ederler: “Elçilerinin
hiçbirisi arasında bir ayrım yapmayız.” Onlar derler ki “İşitiyoruz ve
itaat ediyoruz.* Bizi bağışla Rabbimiz, nihai varış Sanadır.”
Mesajın tamamlanması
[27:88] Dağlara baktığın
zaman onların hareketsiz olduğunu zannedersin. Hâlbuki onlar bulutlar gibi
hareket ederler. Her şeyi mükemmel kılan TANRI’nın yapımı işte böyledir.
O, yaptığınız her şeyden tamamen Haberdardır.
[32:7] O, yarattığı
her şeyi mükemmel hale getirendir ve insanın yaratılışına balçıktan
başlayandır.
Tanrı, giriştiği her işi
mükemmel hale getirir.
[11:1] A.L.R. Bu,
ayetleri kusursuz hale getirilmiş, sonra da açıklığa kavuşturulmuş kutsal
bir yazıdır.* En Bilge ve En Haberdar olan birinden gelmektedir.
Kuran kusursuz hale
getirilmiştir ("perfected", yani inglizcesinde
"tamamlanmıştır" anlamına gelir).
[12:6] “Rabbin böylelikle
seni nimetlendirdi ve rüyan vasıtasıyla sana müjde verdi. O, bundan önce
ataların İbrahim ve İshak için yaptığı gibi sana ve Yakup ailesine de
nimetlerini tamamladı. Rabbin Her Şeyi Bilendir, Bilgeler Bilgesidir.”
Tanrı İbrahim, İshak, Yakup
ve Muhammed elçileri için nimetlerini, mesajlarını tamamladı.
[5:3]...Bugün inkârcılar
dininizin (ortadan kaldırılması) konusunda pes ettiler; onlardan korkmayın,
onların yerine Benden korkun. Bugün dininizi tamamladım, üzerinize
olan nimetimi kemale erdirdim ve din olarak sizin için Teslimiyet’i hükme
bağladım. Eğer birisi, kasten günahkârca olmadıkça, kıtlık dolayısıyla
(haram yiyecekleri yemeye) zorlanırsa, o zaman TANRI Bağışlayıcıdır,
Merhametlidir.
Tanrı, Kuran vasıtasıyla
bize teslimiyet dinini tamamladı. İbrahim pratikleri iletmiştir. Muhammed
Kuranı iletmiştir ve din tamamlanmıştır. Reşad da Kuran'ı tasdiklemiş ve
Kuran'la vaaz etmiştir.
[14:4] Biz, onlara bir
şeyleri açıklığa kavuşturması için kendi halkının dilinde (vaaz
etmesi) dışında hiçbir elçi göndermedik. TANRI sonra
irade ettiği kişiyi saptırır ve irade ettiği kişiye rehberlik eder. O
Kudretlidir, Bilgeler Bilgesidir.
Antlaşma elçisi de kendi halkının
dilinde Kuran’ı vaaz etmekle yükümlüdür (İngilizce Kuran çevirisi ve dersleri).
[5:19] Ey kutsal yazı
halkı! “Biz hiçbir vaiz veya bir uyarıcı almadık” demeyesiniz diye, elçilerin
olmadığı belirli bir sürenin ardından elçimiz size bir şeyleri açıklamak
için gelmiş bulunuyor. Artık size bir vaiz ve bir uyarıcı geldi. TANRI Her
Şeye Gücü Yetendir.*
Aynı zamanda Kuran
üzerine bir şeyleri açıklamakla yükümlüdür.
*5:19
Bu ayet, Tanrı’nın
Antlaşma Elçisi’nin gelişi ile alakalı Kutsal Kitap’a ve Kuran’a ait kehanetin
gerçekleştiğini bildirmektedir (Malaki 3:1, Kuran 3:81). Bu elçinin adı
Kuran’ın içine matematiksel olarak “Reşad Halife” şeklinde kodlanmıştır. Bu çok
özel ayet, spesifik delilin takdim edilmesini icap ettirir. “Reşad”ın sayısal
değeri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725) artı sure numarası (5) artı
ayet numarası (19) değerleri toplandığında 505 + 725 + 5 +19 = 1254 veya 19x66
elde ederiz. On dokuz, Reşad Halife aracılığıyla vahyedilen Kuran’ın ortak
paydasıdır. Daha fazla
delil ve spesifik ayrıntılar Ek İki’de bulunmaktadır.
Eğer tüm yukarıdaki
ayetlere bakarsak, Tanrı antlaşma elçisiyle giriştiği işi eksik bırakmış
diyebilir miyiz? Hiçbir elçi işini yarım bırakmış mıdır? Yani, "Reşad kaç
tane çeviri yaptı" diyerek son çeviriyi atabilir miyiz? Eğer Tanrı her
giriştiği işini tamamladığını söylüyorsa, otomatikman antlaşma elçisinin
tamamlanmamış işi olan önceki çevirileri geçersizdir ve son çevirisi tamamlanmış
mesajıdır.
Ünlü Bahane
[16:35] Puta tapanlar
derler ki “TANRI irade etmiş olsaydı ne biz ne de atalarımız O’nun yanında
başka putlara tapmazdık. O’nun haram kıldıklarının yanında başka bir şey de
haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de aynı şeyi yaptılar. Elçiler, mesajın
tamamını iletmek dışında başka bir şey yapabilirler mi?
Her elçi işini başarılı bir şekilde bitirir, mesajın tamamını iletir ve gider. Dolayısıyla Tanrı’nın antlaşma elçisi işini eksik bırakmış olamaz ve biz de son çevirisini, tamamlanmış mesajını okumalıyız ve önceden çevirilerin var olması buna karşı bir bahane olamaz, misyonunu açıklayan ayetleri göze alırsak.
Yorumlar
Yorum Gönder