İskender merhaba,
Teslimiyet olarak sizin ve sizden ayrılmış olan guruplarla geçen ay tanıştım.Berker ile farklı düşündüğünüzü duydum.
Berker Yörgüç ün delillerini sanırım kabul etmemişsiniz. Özel değilse bu konuda fikrini öğrenebilir miyim?
Ben kendimi algılama olarak normal bir insan olarak görüyorum ve Berker Yörgüç ün sunduğu delilleri kabul ettim. Bu kadar tesadüfün bu kadar bir araya geleceğinin imkansız olduğuna kanaat getirdim.
Bu konuda görüşünü paylaşırsan merakımı giderim.
neden merak ediyorum çünkü videolarından yola çıkarak aklı başında bir kimsesin ve görüşlerin önemli.
saygılarımla.
---------------------------
Yukarıdaki soruya maille aşağıdaki cevap verildi. [1], [2] gibi sayılar mailin sonuna eklenen referansları ifade eder. Referanslar maile dahil edilmemiş olup sonradan eklendi. Lütfen aşağıdaki referansları da okuyunuz. Bu mailleşmeden sonra yukarıda soruyu soran kişi bu inancından vazgeçti.
Merhaba,
Bana göre bu aşamada Berker Yörgüç'ün elçilik iddiasını kabul edenlerin ''Elçilik kurumunu'' tam anlamadığını düşünüyorum. Gerekçeleri şunlar:
Tanrı insanoğluyla 3 yolla iletişim kurar. Eğer bir elçi göndermeyi seçerse ''elçiye vahyetmek mekanizmasını'' kullanır. Bizler Tanrı ile elçilik kurumu yoluyla iletişim kurmak istersek, ''elçiye vahyedilenler'' yoluyla iletişim kurarız.
Tanrı Bizimle Nasıl Haberleşir
[42:51] İnsanoğlu TANRI’yla, vahiy yoluyla veya bir bariyer arkasından veya O’nun irade ettiği şeyi vahyettiği bir elçi göndermesi dışında haberleşemez. O, Yüceler Yücesidir, Bilgeler Bilgesidir. Elçiliğin 3 kriteri mevcut
(a) Bir mucize/kanıt/işaret ile gelmesi (b) Yalnızca Tanrı'ya çağırması (c) Kimseden bu iş için ücret istememesi. [1]
Elçi olan kişi, üç kriteri ''aldığı elçilik görevini'' ispatlamak için kullanır. Ancak Berker en baştan elçilik görevi ile alakalı bir vahiy ile bir görevlendirme almadığını söyledi. Üç yıldır kendi ismi üzerinde yaptığı hesaplamalar üzerinden ''bunlara bakılırsa ben kesin elçi olduğumu görüyorum'' gibi bir ''çıkarsama'' üzerinden bir iddia oluşturdu. [2] Dolayısıyla bu 3 kriter bağlamından ve amacından koparıldı, araç değil amaç haline getirildi. Yani kısacası Tanrı tarafından verilen bir görev yok, bir çıkarsama var ve bu çıkarsama Tanrı'ya atfediliyor. Ancak Kuran'daki elçilik duyurularına baktığımız zaman ''Ben Kainatın Rabbinden bir elçiyim'' (26:107, 125, 143, 162, 178) şeklinde Tanrı'dan direkt bir görevlendirme alındığını görüyoruz. Berker asla buna emin değildi. Ancak sonradan yapılan hesaplamaların bir vahiy olduğu söylendi. Bunların aslında bir elçilik görevlendirmesi anlamına gelen bir vahiy olduğu yeni çıkarsaması yapıldı. O neden şu ayeti dikkatine çekiyorum. Başta vahiy almadığını söyledi, sonra kurulan kapalı grupta bunların bir vahiy olduğu çıkarsaması yapıldı.
Sahte Elçiler Kınandı
[6:93] Yalanlar uydurup onları TANRI’ya atfedenden veya kendisine öyle bir vahiy verilmemişken “Ben ilahi vahiy aldım” diyenden veya “Ben TANRI’nın vahiylerinin aynısını yazabilirim” diyenden daha fena kimdir? Keşke o haddi aşanları ölüm anında görebilseydin! Melekler şöyle söyleyerek ellerini onlara uzatırlar: “Bırakın ruhlarınızı. TANRI hakkında gerçek olmayan şeyler söylediğiniz ve O’nun vahiylerini kabul etmeyecek kadar kibirli olduğunuz için bugün utanç verici bir azabı üzerinize çektiniz.
Bana göre bilinen üç kriteri sağlamıyor, şöyle ki;
1. Kanıt diye ortaya atılan şeylerin matematiksel kanıt olması için önceki Elçi Reşad Halife'ye göre 2 özellik taşıması gerekir. (a) Apaçık Olması (b) Diz Çöktüren Olması. [3] Bu iki özelliği sunulan ve kanıt denilen hesaplamalarda göremiyorum. Çünkü isim ve soy isim harfleri üzerinde birçok spekülasyon var. İsminin ''elifli'' yazılıp yazılmaması, Ö, Ç ve G harflerinin Arapça karşılıklarının tartışmalı olması. Bunlar dünyayı diz çöktürme ve apaçık olma özelliğine sahip olma kriterini çiğniyor. Ayrıca kendi seçtikleri aralıklarda, Tanrı'nın vermediği ama kendi oluşturdukları hipotez üzerine hesaplama yapıyorlar. Bu da ''apaçıklık ve diz çöktürücülük'' kriterini [3] ihlal ediyor. Bunun yanı sıra, ''hangisi tutarsa'' mantığı ile kimi zaman ismin harfleri, kimi zaman isim ve soyismi oluşturan harfler, kimi zaman tüm harfler, kimi zaman Reşad Halife harfleri ile birlikte, kimi zaman başka şeyler.... dahil ediliyor. Yine bu da ''apaçıklık ve diz çöktürücülük'' kriterini [3] ihlal ediyor.
2. Ortada bir mesaj yok. Yalnızca Tanrı'ya çağırma mesajı yok. Büyük Duyuru Günü diye ilan ettikleri ve 1400 yıl önceden ayarlanmış olduğunu iddia ettikleri 12 Mayıs 2023 tarihinde Berker ortada yoktu. Bir videosu bile yoktu. Sadece her zaman yayınladıkları PDF dosyası ve birkaç İnstagram hesabından yayınladıkları birkaç resim vardı. O dokümanda ''Sadece Berker'' mesajı vardı. ''Sadece Tanrı'' mesajı yoktu. Baştan sona bakın. Tanrı'nın gerçek elçileri daima ''Yalnızca Tanrı'ya'' çağırırlar. Anca sahte elçiler daima kendilerine çağırırlar. Dolayısıyla elçiliğin ikinci kriteri de yok.
O nedenle böyle bir durumu Tanrı'ya atfetmem nasıl mümkün olabilir? Rabbimden korkarım.
Ayrıca sahteliğin bazı ipuçları da var.
1) ''Önce vahiy almadım. Cebrail'i görevlendirme için bekliyorum'' dedi. Tüm bu yazışmaların ekran kayıtları var. Gruptan ayrılıp kapalı bir grup kurduktan sonra birbirlerini ''elçiliğin kriterleri arasında vahiy almak yazmıyor, böyle bir görevlendirme vahyine gerek yok'' diye kendilerini inandırdılar. Sonra zaten bu hesaplar birer vahiydir dediler. Zamanla böyle tutarsız ve garip bir evrimleşme oldu. Bu ilginç evrimleşmelere başka örnekleri de şöyle devam ettireyim.
2) Önce ''Sad harfi zikri temsil ediyor, Sad büyüyecek ve matematiksel kodu doğrulayan matematiksel kod olacak'' dedi. Bunu Sad harfi için söylediler. Sonra isim ve soy ismin harflerine zikrin harfleri diyerek döndüler. Burada bir fikir değişikliği ve apaçık bir çelişki var. Yani Sad ile ilgili veri bulamayınca ve birçok parametre bulma ihtimali olan geniş bir yelpaze zemini oluşunca böyle bir evrimleşme yaşadığına inanıyorum.
Örneğin 6.12.2022 mesajı: ''Bütün bunlar olurken, kanıtlar çıkarken, Sad büyürken bir yandan da dünyaya çarpacak olan meteor dünyaya yaklaşmaya devam ediyor.''
3) 21:24 ayetinde Reşad Halife bir Zikr kelimesini ''Mesaj'' diğer Zikr kelimesini ''Mesajlar'' diye çevirmiş. Açıkça görülüyor ki tekil olan Zikr kelimesi matematiksel kodu, diğeri ise önceki kitapları kastediyor. Ancak Berker'e göre ''matematiksel kodu (tekil) doğrulayan matematiksel kod (tekil)'' anlamına geliyor. Ben bunu Berker'e sorunca duraksayıp ''Sad mucizesi önceki matematiksel KODLARI doğrulayacak, mesela çift ve tek de var'' demişti. Ancak bu ayet onları doğrulamak yerine onların iddiaları ile çelişiyor. Hatta Reşad Halife eklerde bunun önceki kutsal yazıları kastettiğini direkt olarak söylüyor. Elçiler birbirleri ile çelişmez. Mutlaka sonraki elçi bir öncekini doğrular.
[21:24] O’nun yanında başka tanrılar mı bulmuşlar? De ki, “Bana kanıtınızı gösterin. Bu, benim neslime olan mesajdır [TEKİL] , önceki tüm mesajları [ÇOĞUL] tamamına erdirir.” Doğrusu, onların çoğu gerçeği tanımaz; bu kadar saldırgan olmalarının sebebi budur.
4) Şair ifadeleri Kuran'da bir suçlamadır. Bunlar tutarlı bir şekilde Muhammed Peygamber için kullanılıyor. Berker bir şair zaten. İnsanlar neden onu bununla suçlasın? Hatta ''O bir şair değil'' ifadesi geçen ayeti dahi ona yoruyorlar. Burada da apaçık bir çelişki var.
Kısacası benim açımdan sundukları şeylerin ''kanıt'' kategorisine girmemesinin nedeni ''apaçıklık ve diz çöktürücülük'' kriterlerini [3] karşılamaması, Yalnızca Tanrı mesajı değil, Berker Yörgüç mesajının olması ve açık çelişkilerin olmasından dolayı şu anda bu iddianın doğru olmadığına inanıyorum.
Tanrı doğru yolda rehberlik etsin.
Esenlikler
İskender
Editör Ekibinden
Referanslar
Bana göre bilinen üç kriteri sağlamıyor, şöyle ki;
1. Kanıt diye ortaya atılan şeylerin matematiksel kanıt olması için önceki Elçi Reşad Halife'ye göre 2 özellik taşıması gerekir. (a) Apaçık Olması (b) Diz Çöktüren Olması. [3] Bu iki özelliği sunulan ve kanıt denilen hesaplamalarda göremiyorum. Çünkü isim ve soy isim harfleri üzerinde birçok spekülasyon var. İsminin ''elifli'' yazılıp yazılmaması, Ö, Ç ve G harflerinin Arapça karşılıklarının tartışmalı olması. Bunlar dünyayı diz çöktürme ve apaçık olma özelliğine sahip olma kriterini çiğniyor. Ayrıca kendi seçtikleri aralıklarda, Tanrı'nın vermediği ama kendi oluşturdukları hipotez üzerine hesaplama yapıyorlar. Bu da ''apaçıklık ve diz çöktürücülük'' kriterini [3] ihlal ediyor. Bunun yanı sıra, ''hangisi tutarsa'' mantığı ile kimi zaman ismin harfleri, kimi zaman isim ve soyismi oluşturan harfler, kimi zaman tüm harfler, kimi zaman Reşad Halife harfleri ile birlikte, kimi zaman başka şeyler.... dahil ediliyor. Yine bu da ''apaçıklık ve diz çöktürücülük'' kriterini [3] ihlal ediyor.
2. Ortada bir mesaj yok. Yalnızca Tanrı'ya çağırma mesajı yok. Büyük Duyuru Günü diye ilan ettikleri ve 1400 yıl önceden ayarlanmış olduğunu iddia ettikleri 12 Mayıs 2023 tarihinde Berker ortada yoktu. Bir videosu bile yoktu. Sadece her zaman yayınladıkları PDF dosyası ve birkaç İnstagram hesabından yayınladıkları birkaç resim vardı. O dokümanda ''Sadece Berker'' mesajı vardı. ''Sadece Tanrı'' mesajı yoktu. Baştan sona bakın. Tanrı'nın gerçek elçileri daima ''Yalnızca Tanrı'ya'' çağırırlar. Anca sahte elçiler daima kendilerine çağırırlar. Dolayısıyla elçiliğin ikinci kriteri de yok.
O nedenle böyle bir durumu Tanrı'ya atfetmem nasıl mümkün olabilir? Rabbimden korkarım.
Ayrıca sahteliğin bazı ipuçları da var.
1) ''Önce vahiy almadım. Cebrail'i görevlendirme için bekliyorum'' dedi. Tüm bu yazışmaların ekran kayıtları var. Gruptan ayrılıp kapalı bir grup kurduktan sonra birbirlerini ''elçiliğin kriterleri arasında vahiy almak yazmıyor, böyle bir görevlendirme vahyine gerek yok'' diye kendilerini inandırdılar. Sonra zaten bu hesaplar birer vahiydir dediler. Zamanla böyle tutarsız ve garip bir evrimleşme oldu. Bu ilginç evrimleşmelere başka örnekleri de şöyle devam ettireyim.
2) Önce ''Sad harfi zikri temsil ediyor, Sad büyüyecek ve matematiksel kodu doğrulayan matematiksel kod olacak'' dedi. Bunu Sad harfi için söylediler. Sonra isim ve soy ismin harflerine zikrin harfleri diyerek döndüler. Burada bir fikir değişikliği ve apaçık bir çelişki var. Yani Sad ile ilgili veri bulamayınca ve birçok parametre bulma ihtimali olan geniş bir yelpaze zemini oluşunca böyle bir evrimleşme yaşadığına inanıyorum.
Örneğin 6.12.2022 mesajı: ''Bütün bunlar olurken, kanıtlar çıkarken, Sad büyürken bir yandan da dünyaya çarpacak olan meteor dünyaya yaklaşmaya devam ediyor.''
3) 21:24 ayetinde Reşad Halife bir Zikr kelimesini ''Mesaj'' diğer Zikr kelimesini ''Mesajlar'' diye çevirmiş. Açıkça görülüyor ki tekil olan Zikr kelimesi matematiksel kodu, diğeri ise önceki kitapları kastediyor. Ancak Berker'e göre ''matematiksel kodu (tekil) doğrulayan matematiksel kod (tekil)'' anlamına geliyor. Ben bunu Berker'e sorunca duraksayıp ''Sad mucizesi önceki matematiksel KODLARI doğrulayacak, mesela çift ve tek de var'' demişti. Ancak bu ayet onları doğrulamak yerine onların iddiaları ile çelişiyor. Hatta Reşad Halife eklerde bunun önceki kutsal yazıları kastettiğini direkt olarak söylüyor. Elçiler birbirleri ile çelişmez. Mutlaka sonraki elçi bir öncekini doğrular.
[21:24] O’nun yanında başka tanrılar mı bulmuşlar? De ki, “Bana kanıtınızı gösterin. Bu, benim neslime olan mesajdır [TEKİL] , önceki tüm mesajları [ÇOĞUL] tamamına erdirir.” Doğrusu, onların çoğu gerçeği tanımaz; bu kadar saldırgan olmalarının sebebi budur.
4) Şair ifadeleri Kuran'da bir suçlamadır. Bunlar tutarlı bir şekilde Muhammed Peygamber için kullanılıyor. Berker bir şair zaten. İnsanlar neden onu bununla suçlasın? Hatta ''O bir şair değil'' ifadesi geçen ayeti dahi ona yoruyorlar. Burada da apaçık bir çelişki var.
Kısacası benim açımdan sundukları şeylerin ''kanıt'' kategorisine girmemesinin nedeni ''apaçıklık ve diz çöktürücülük'' kriterlerini [3] karşılamaması, Yalnızca Tanrı mesajı değil, Berker Yörgüç mesajının olması ve açık çelişkilerin olmasından dolayı şu anda bu iddianın doğru olmadığına inanıyorum.
Tanrı doğru yolda rehberlik etsin.
Esenlikler
İskender
Editör Ekibinden
Referanslar
[1] Reşad Halife, Kuran: Son Ahit, Ek 2
[2] Aşağıdaki mesajlaşmalar Berker Yörgüç'ün elçilik iddiası kendi iradesi dışında umuma ifşa olduktan sonra kendisine sorulan ''Sen Tanrı'nın elçi misin?'' sorusuna verdiği yanıtın ekran fotoğrafıdır.
Kendisine sürekli ''Sen bir elçi misin?, Sen Allah'ın Elçisi misin?'' sorularına net bir yanıt veremeyen, bazı hesaplamalara ve ayet yorumlarına dayanarak, ''Böyle anlıyorum veya bana göre böyle'' diyerek Tanrı'ya bir çıkarsama veya zan atfetmenin olduğunu aşağıdaki ilgili tarihlerde olan WhatsApp tartışma mesajlaşmalarını da koyuyorum.
[3] 16. Ses kaydının 29. dakikasında, Antlaşma Elçisi gerçek elçilerin nasıl tanınacağı konusunu belirtiyor. Kriterin altını çiziyor. Ancak kendi belirledikleri aralıklarda, üzerinde şaibe olan harf seçimlerinde ve geniş bir yelpazede aramak aşağıdaki kriterlere uyuyor mu, kendiniz karar verin.
Önce İngilizcesini yazıyorum, altına da çevirisini ekliyorum. Lütfen kırmızı ile işaretlenen yere dikkat edin.
29: 45dk: God's proofs are always clear and overwhelming as we are experiencing right here. Mathematical Miracle of the Quran, as you wil see I'm writing in Appendix 1 is just overwhelming. I'm here using just the word God as an example. And this alone is enough to prove that this is not human-made. Because the word God.... He we are in 20th century, using computers and we are sophisticated, educated people. Three of us, Lisa, Emily and myself. We are working in these numbers. The number of the word God. We are not writing them. We are not inventing anything. We are just counting them, keeping track of them. And you have no idea how many mistakes we made. Computers and all.... So, the Nexus appreciates the miracle even more. I was typing the number, 2492, for example. And I switched the 9 into 2, making 2429. So, I was off by number 70. And theere are many examples where it was off by one or two. But the Quran is perfect. 2698 of them, that is 19x142. And if you take the verses wherever you see the word God, for example in this page, verse 1, 2, 4, 6, 7, 8 and 9. You take these numbers in the whole Quran, wherever you see the word God, add them up, the total is 118123 which is also a multiple of 19. And this will be printed in the last page of the Quran. This alone proves that this is not human-made. I just don't see how they will face God on the day of Judgement. People will look at this and still reject it. I'm just want to emphasize the word ''clear proof''. So clear. Muhammed could not do this. How would he keep track the word God in the Quran, without computers, when we made mistakes. And it is already in front of us.
ÇEVİRİSİ:
Tam da burada, bu camide tecrübe ettiğimiz gibi Tanrı'nın kanıtları her zaman apaçık ve karşı konulmaz/diz çöktürücüdür. Kuran'ın Matematiksel Mucizesi, Ek1'de göreceğiniz üzere şuan yazıyorum, tam olarak karşı konulmaz/diz çöktürücüdür. Ben burada, bir örnek olarak sadece ''Tanrı'' kelimesini kullanıyorum. Ve tek başına bu, bunun insan-yapımı olmadığını ispatlamaya yeterdir. Çünkü Tanrı kelimesi.... O, 20. yüzyıldayız, bilgisayar kullanıyoruz ve sofistike, eğitimli insanlarız. Üçümüz, Lisa, Emily ve ben. Bu rakamlarla çalışıyoruz. Tanrı kelimesinin sayısı. Onları yazmıyoruz. Hiçbir şey icat etmiyoruz. Biz sadece sayıyoruz, takip ediyoruz. Ve ne kadar hata yaptığımız hakkında hiçbir fikriniz yok. Bilgisayarlar ve hepsi... Yani, Nexus mucizeyi daha çok takdir ediyor. Örneğin, 2492 numarasını yazıyordum. Ve 9'u 2'ye çevirerek 2429 yaptım. Yani, 70 numarayla yanıldım. Ama Kuran mükemmeldir. 2698 tanesi, yani 19x142. Ve ayetleri Tanrı kelimesini gördüğünüz her yerde alırsanız, örneğin bu sayfadaki 1, 2, 4, 6, 7, 8 ve 9. ayetler. Tüm Kuran'da, Tanrı kelimesini gördüğünüz her yerde bu sayıları alırsınız, toplayınca 118123 oluyor ki bu da 19'un katıdır. Ve bu, Kuran'ın son sayfasına yazdırılacaktır. Bu tek başına bunun insan yapımı olmadığını kanıtlıyor. Kıyamet gününde Allah'ın karşısına nasıl çıkacaklarını anlamıyorum. İnsanlar buna bakacak ve yine de reddedecek. Sadece ''açık delil'' sözünün altını çizmek istiyorum. Çok açık. Muhammed bunu yapamadı. Biz hata yaparken o Kuran'daki Allah kelimesinin izini bilgisayar olmadan nasıl takip edecekti. Ve halihazırda gözlerimizin önünde.
29: 45dk: God's proofs are always clear and overwhelming as we are experiencing right here. Mathematical Miracle of the Quran, as you wil see I'm writing in Appendix 1 is just overwhelming. I'm here using just the word God as an example. And this alone is enough to prove that this is not human-made. Because the word God.... He we are in 20th century, using computers and we are sophisticated, educated people. Three of us, Lisa, Emily and myself. We are working in these numbers. The number of the word God. We are not writing them. We are not inventing anything. We are just counting them, keeping track of them. And you have no idea how many mistakes we made. Computers and all.... So, the Nexus appreciates the miracle even more. I was typing the number, 2492, for example. And I switched the 9 into 2, making 2429. So, I was off by number 70. And theere are many examples where it was off by one or two. But the Quran is perfect. 2698 of them, that is 19x142. And if you take the verses wherever you see the word God, for example in this page, verse 1, 2, 4, 6, 7, 8 and 9. You take these numbers in the whole Quran, wherever you see the word God, add them up, the total is 118123 which is also a multiple of 19. And this will be printed in the last page of the Quran. This alone proves that this is not human-made. I just don't see how they will face God on the day of Judgement. People will look at this and still reject it. I'm just want to emphasize the word ''clear proof''. So clear. Muhammed could not do this. How would he keep track the word God in the Quran, without computers, when we made mistakes. And it is already in front of us.
ÇEVİRİSİ:
Tam da burada, bu camide tecrübe ettiğimiz gibi Tanrı'nın kanıtları her zaman apaçık ve karşı konulmaz/diz çöktürücüdür. Kuran'ın Matematiksel Mucizesi, Ek1'de göreceğiniz üzere şuan yazıyorum, tam olarak karşı konulmaz/diz çöktürücüdür. Ben burada, bir örnek olarak sadece ''Tanrı'' kelimesini kullanıyorum. Ve tek başına bu, bunun insan-yapımı olmadığını ispatlamaya yeterdir. Çünkü Tanrı kelimesi.... O, 20. yüzyıldayız, bilgisayar kullanıyoruz ve sofistike, eğitimli insanlarız. Üçümüz, Lisa, Emily ve ben. Bu rakamlarla çalışıyoruz. Tanrı kelimesinin sayısı. Onları yazmıyoruz. Hiçbir şey icat etmiyoruz. Biz sadece sayıyoruz, takip ediyoruz. Ve ne kadar hata yaptığımız hakkında hiçbir fikriniz yok. Bilgisayarlar ve hepsi... Yani, Nexus mucizeyi daha çok takdir ediyor. Örneğin, 2492 numarasını yazıyordum. Ve 9'u 2'ye çevirerek 2429 yaptım. Yani, 70 numarayla yanıldım. Ama Kuran mükemmeldir. 2698 tanesi, yani 19x142. Ve ayetleri Tanrı kelimesini gördüğünüz her yerde alırsanız, örneğin bu sayfadaki 1, 2, 4, 6, 7, 8 ve 9. ayetler. Tüm Kuran'da, Tanrı kelimesini gördüğünüz her yerde bu sayıları alırsınız, toplayınca 118123 oluyor ki bu da 19'un katıdır. Ve bu, Kuran'ın son sayfasına yazdırılacaktır. Bu tek başına bunun insan yapımı olmadığını kanıtlıyor. Kıyamet gününde Allah'ın karşısına nasıl çıkacaklarını anlamıyorum. İnsanlar buna bakacak ve yine de reddedecek. Sadece ''açık delil'' sözünün altını çizmek istiyorum. Çok açık. Muhammed bunu yapamadı. Biz hata yaparken o Kuran'daki Allah kelimesinin izini bilgisayar olmadan nasıl takip edecekti. Ve halihazırda gözlerimizin önünde.
Yorumlar
Yorum Gönder