28 Aralık 2018 Cuma

''Edip Yüksel, 'Fatiha' nın Arapça Okunması Gerektiğine Dair Sağlam Delil Keşfetti''

Aşağıdaki yazı, 1990 yılı Submitters Perspective-Ocak Ayı özel sayısında, Allah'ın Misak Elçisi Reşad Halife'nin editörlüğünde ve kendisi hayatta iken basılıp yayınlanmıştır. Çevirisini aynen altına koyuyorum.



Yeni Majör Keşif:

Edip Yüksel, ''Fatiha'' nın Arapça Okunması Gerektiğine Dair Sağlam Delil Keşfetti

SP (Submitters Perspective) 'in son sayılarında, ''Mucizelerin Mucizesi'' ne tanık olduk. Kuran'daki ilk sure, dünyadaki en büyük matematikçilere meydan okuyup onları afallatacak şekilde matematiksel olarak oluşturulmuştur. Şimdi şu gerçeği anlıyoruz ki, İletişim İbadetimiz (Namaz) sırasında 1. Sure'yi ''Fatiha'' okuduğumuz zaman, evrende bir şeyler olur ve biz Yaratıcımızla iletişim kurarız. Bunun sonucu, şimdi ve sonsuza dek mükemmel mutluluktur.  Yüce Yaratıcımızla günde 5 defa iletişim kurarak, Allah ile buluşacağımız Büyük Güne hazırlık için ruhlarımızı besler ve geliştiririz.  Sadece ruhlarını besleyenler Yüce Allah'ın fiziksel varlığına dayanabilecek ve zevk alabilecekler. 


Tüm milletlerden tüm teslim olanlar, Allah'ın Kendisi tarafından yazılan ve Kendisi ile iletişim kurmamız için bizlere verilen''Fatiha''nın kelimelerini okurlar (2:37).


Edip'in keşfi ''Fatiha'' nın ihtişamına katkıda bulunur ve Arapça okunması gerektiğini açıkça ilan eder.


İŞTE BURDA

‘’Fatiha’’yı Arapça okursanız, dudaklarınız birbirlerine tam 19 kez dokunur. 


DAHASI


Dudaklarınız ‘’B’’ ve ‘’M’’ harflerinin bulunduğu yerlerde birbirine dokunur. 4 tane ‘’B’’ ve 15 tane ‘’M’’ bulunur ve bunların toplamı 19 eder. 4 ‘’B’’ nin sayısal değeri 4x2=8’dir ve 15 ‘’M’’nin sayısal değeri 15x40=600’dür. 4 ‘’B’’ ve 15 ‘’M’’nin toplam sayısal değeri 608’dir, bu da 19x32 dir.



Kelime
Harf
Değer
1
Bism
B
2
2
Bism
M
40
3
Rahman
M
40
4
Rahim
M
40
5
El-Hamdu
M
40
6
Rub
B
2
7
‘Alemin
M
40
8
Rahman
M
40
9
Rahim
M
40
10
Malik
M
40
11
Yevm
M
40
12
Na’budu
B
2
13
Mustakim
M
40
14
Mustakim
M
40
15
An’amta
M
40
16
Aleyhim
M
40
17
Mağdub
M
40
18
Mağdub
B
2
19
Aleyhim
M
40



Toplam: 608 (19x32




----------------------------

Çevirmenin notu:


İlgili sayının linki: http://www.masjidtucson.org/publications/books/sp/1990/jan_2/page1.html

İlgili sayının PDF linki: 
http://www.masjidtucson.org/publications/books/sp/1990/pdf/SP1990jan_special_issue.pdf

Ayrıca bu yazı Ek 15'te de aynen yayınlanmıştır.

Linki: http://teslimiyet19.blogspot.com/2018/05/appendiks-15.html

22 Aralık 2018 Cumartesi

Bir ayetin bize dolaylı olarak anlattıkları

Savaş Tedbirleri


[4:102] Sen onlarla birlikte olduğunda ve onlara İletişim İbadeti (Namaz) kıldırdığında, bazılarınız nöbet tutsun; silahlarını tutsunlar ve siz secde ederken arkanızda dursunlar. Sonra, daha namaz kılmamış olan diğer grup seninle birlikte namaza dursun, bu sırada diğerleri nöbete dursun ve silahlarını tutsunlar. İnkar edenler size bir anda saldırmak için silahlarınızı ve ekipmanlarınızı ihmal etmenizi arzu ederler. Yağmurdan veya yaralanmadan dolayı engellenirseniz, uyanık kalmak koşuluyla silahlarınızı bırakırsanız hiçbir hata yapmış olmazsınız. ALLAH, inkarcılara utanç verici bir ceza hazırlamıştır.



--------------------------



Namaz herkesin kendi kafasına göre yorumladığı, şeklinin kişiden kişiye değiştiği, tahrifatçıların iddia ettiği gibi şeklinin ve kılınışının önemsiz olduğu bir uygulama değildir.


 O zamanlar ekipmanların ve teknolojinin gece savaşmaya izin vermediğini düşünürsek (kendi askerini de karanlıkta öldürme ihtimali var), ve ayrıca inananların silahlarını bıraktığını anlamak için ancak gündüz vakti olması gerektiğini düşünürsek, bu ayet öğlen ve ikindi namazlarından bahsediyor.


 Bir grup iki rekat kılıp çekiliyor, Elçi daha namazda iken ve son 2 rekatı kılıyorken ikinci grup son iki rekata dahil oluyor. Çünkü Elçi bir vakti iki defa kılmayacağına göre bu sonuç ortaya çıkıyor. 



Dolayısıyla bu ayet bizlere öğle ve ikindi namazlarının 4'er rekat olduğuna (diğer matematiksel delilleri ve '' İbrahim'in Dinini takip et'' emrinin bizi yönlendirdiği evrensel kabul delili de göz önünde bulundurursak) ek güvence veriyor.

Dolayısıyla;



Bu ayet bize şunları apaçık şekilde gösteriyor.



>> Namaz herkesin kendi kafasına göre yorumladığı, şeklinin kişiden kişiye değiştiği, tahrifatçıların iddia ettiği gibi şeklinin ve kılınışının önemsiz olduğu bir uygulama değildir.

>> Maalesef bu kişiler hiçbir uyarıya ve uyarıcıya kulak asmadan İbrahim'in Dinini tahrif ediyorlar.

>> Bu kişiler, beraber asla namaz kılamazlar. Yani en ağır şartlarda dahi beraber yapılışından ödün verilmeyen bir uygulamayı beraber yapamazlar.

>> Çünkü Allah'ın gösterdiği yol göstericiliğe tamamen kör ve sağırdırlar. Allah'ın Misak Elçisinin mükemmel bir metodla izah ettiği İbrahim'in Dinini takip etmiyorlar.

>> Bu kişiler artık İbrahim'in Dininden değildirler, kendi egolarının, heva ve heveslerinin ve fikirlerinin dinindendirler.

4 Kasım 2018 Pazar

'Tam ve Detaylı Kuran' ne demektir? (Emre Caner Can)

Dini pratikler konusu, gördüğümüz gibi insanların en çok çuvalladıkları konulardan birisi. Gerek geleneksel dindarlar için, gerekse Kur'an müslümanı geçinenler için hatta dinsizler için de bu böyle. Ben de çuvallamıştım zamanında...

Bu konudan yola çıkarak kendimce bir tespitte bulunmak ve seninle de bunu paylaşmak istiyorum. Aslında bu konunun, biraz düşünenler ve dikkat edenler için, Kur'an'ın ilahi kaynaktan geldiğini sezmeyi sağladığını düşünüyorum. Çünkü Allah'ın bu konudaki metodunun insan mantığından farklı olduğunu düşünüyorum. Eğer bu kitabı bir insan yazsaydı ve bu kitabın içine de bu kitap detaylıdır, ayrıntılıdır, yeterlidir diye ifadeler koysaydı; toplum bilsin bilmesin bence kesinlikle kitabın içine sabah namazı 2 rekattır, akşam namazı 3 rekattır diye yazardı. Yani kendince bu meseleyi garantiye almak isterdi. Bunun en büyük delili şudur ki bugün Kur'an'ın tam detaylı olduğuna inandığını söyleyenlerin çoğunun hatta başlangıçta hepsinin, Kur'an'da sabah namazı 2 rekattır, akşam 3 rekattır ifadelerini görmek istemeleri... Çünkü insan mantığı böyle işliyor. Halbuki biz Kur'an ayetlerini dikkatlice incelediğimizde ilahi metodun, ilahi öğretinin böyle olmadığını görüyoruz. Temelde mevcut üzerinden gidiliyor... Burada, Allah'ın sonsuz bilgisi ile bu pratiklerin tarih içinde nasıl seyrettiğini, seyredeceğini bildiğini; bu bilgisini ve hakimiyetini de bize sezdirdiğini düşünüyorum.

Dikkat edersek tek kaynak Kur'an diyenlerin önemli kısmı, bu kitap detaylı olduğuna göre burada akşam namazının 3 rekat olduğunun yazması gerekiyor diye düşünüyorlar. Geleneksel dindarlar da tıpa tıp aynı kafadalar. Onlar da yazılı kaynak arıyorlar... Şu farkla ki onlar Kur'an'ın detaylı olduğuna inanmadıkları için başka kitaplarla kendilerince bu eksiklikleri gideriyorlar. Ve komik bir şekilde namazı hadis okuyarak öğrendiklerini falan zannediyorlar. Senin de dediğin gibi bu iki kesim de bu noktada aynılar... Hatta dinsizler de bu noktada aynı kafadalar. Çünkü bence insan mantığı kabaca böyle işliyor. İlahi yöntem ise böyle değil.

Aslında bu insanlar doğal olarak insana uygun bir düşünce yapısına sahipler. Bu detayların yazması gerekir diye düşünüyorlar. Halbuki neyin ne olduğunu ve ne olacağını iliklerine kadar bilen Allah'ın, uygulamaları bize aktarma metodu bu değil... Bu kitabı Muhammed uydursaydı; bu kitap detaylıdır, yeterlidir diye de kitaba yazsaydı eğer, toplumun bilip bilmemesine bakmaksızın bu detayları kesinlikle kitaba yazardı diye düşünüyorum. Beşer kafasıyla olaya baktığı için. Insan mantığı bunu gerektirir.

Tabi kitapta yoksa bir detay demek ki o detay aslında yok diyenler olacaktır ama bu çürük bir görüş. Çünkü Kur'an'daki pek çok ayetten mevcutta belli detayların olduğu net olarak anlaşılıyor.

ÖZETLE: Burada Allah bize kitabın insan elinden çıkmadığını sezdiriyor diye düşünüyorum. Kendisinin sonsuz bilgisini ve hakimiyetini; samimi ve dikkatli olanlara fark ettiriyor diye düşünüyorum.

Emre Caner Can