Namaz Rekatları Üzerine Bir Tartışma

Emre Caner Can: Sizinle hemen hemen aynı perspektifteyiz. Fakat rıtüellerdeki sayı takıntınıza katılmıyorum. Allah ne namaz için, ne abdest için, ne hac için, ne mehir için ille de bir sayı, rekat, oran vs. belirtmemiştir. Bunlar değişken olabilir. Ama mesela miras meselesinde oran belirtiyor. Aha demek ki belirtmek gerekiyorsa belirtiliyor.

Temel fark şudur. Bir kere daha net belirtmek istiyorum.
Siz İbrahim’in Dininin Uygulamalarını Kuran’dan bulup keşfetmeye çalışıyorsunuz. Ama Kuran’dan şunu fark edemiyorsunuz; bunlar Kuran’la gelmedi. Kuran gelmeden vardı ve uygulanıyordu.
‘’İbrahim’in Dini veya Millet-i İbrahim’’ denilen tanım ritüeller veya uygulamalardır. Bunlar Kuran’la gelmedi. Kuran gelince bunlar biliniyordu, uygulanıyordu. Muhammed’in yaptığı tek şey bunları YALNIZ Allah’a özgülemek idi. Yeni bir ritüel getirmedi. O zamana kadar korunarak gelen ritüeller, evrensel olarak tarih boyunca bu zamana da geldi, kıyamete kadar da devam edecek. Kuran’dan yeniden ritüel bulmaya gerek yok. Kuran’ı dikkatlice inceleyip, bozulmuş olanları o kriterlere göre düzeltip aynen devam ettirmek gerekir. ‘’Namaz, Hac, Oruç, Zekat’’ için yapmanız gereken tek şey içindeki şirkleri atmaktır.
Allah bunlar için bizlere destekleyici matematiksel veriler de sunuyor (Lütfen Appendiks 15’i inceleyin). Bunların İbrahim’den buyana geldiğini ve korunduğunu böylelikle daha iyi anlayabilirsiniz.

Emre Caner Can: Temel fark sizin önkabullerinizdir.

Millet-i İbrahim
İslam, Kuran boyunca ‘’Millet-i İbrahim’’ (İbrahim’in Dini) olarak adlandırılır (2:130, 135; 3:95; 4:125; 6:161; 12:37-38; 16:123; 21:73; 22:78). Dahası, Kuran bize Muhammed’in İbrahim’in bir takipçisi olduğu bilgisini verir (16:123).
İbrahim’in, İslam’ın orijinal elçisi olduğu gerçeğinin genel olarak farkında olunmaması nedeniyle, birçok sözde Müslüman Allah’a meydan okur: ‘’Eğer Kuran tam ve ayrıntılı ise (Allah tarafından iddia edildiği gibi), her bir Namazın (Salat) Rekat sayısını nereden bulabiliriz?’’ Kuran’dan öğreniyoruz ki, İslam’ın tüm dini uygulamaları Kuran’ın vahyinden önce zaten sabit idi (8:35, 9:54, 16:123, 21:73, 22:27, 28:27). 16:123 ayeti İslam’daki tüm uygulamaların Muhammed doğduğunda bozulmamış/eksiksiz olduğunun direk kanıtıdır. Muhammed’e ‘’İbrahim’in dinini takip et’’ diye emredildi. Eğer ben sizden renkli bir TV almanızı istesem, sizin renkli TV’nin ne olduğunu bildiğiniz varsayılır. Benzer şekilde, Allah Muhammed’e İbrahim’in uygulamalarını takip etmesini emrettiğinde (16:123), bu tür pratikler çok iyi biliniyor olmalıdır.
İbrahim’e verilen İslami uygulamaların ilahi olarak muhafaza edilmesinin bir başka kanıtı, bu tür uygulamaların ‘’Evrensel Kabulü’’ dür. Günde beş vakit namazdaki Rekat sayısı ile alakalı hiçbir anlaşmazlık yoktur. Bu, Salat’ın ilahi olarak muhafaza edildiğini kanıtlar. Kuran’ın matematiksel kodu günlük 5 vakit namazın Rekat sayısının sırayla 2, 4, 4, 3 ve 4 olduğunu teyit eder. 24434 sayısı 19’un tam katıdır.
Kuran yalnızca bozulmuş uygulamalara değinmektedir. Örneğin, bozulmuş abdest 5:6 ayetinde kendi orijinal dört basamağına onarılır. Namaz (Salat) sırasında ses tonu bozulmuştur – birçok Müslüman sessiz namaz kılar. Bu Kuran’da düzeltilmiştir, 17:110. Ramazan ayı boyunca tutulan oruç Kuran’da değişikliğe uğradı, gece vakti cinsel ilişkiye izin verildi (2:187). Zekat 6:141 ayetinde onarılır ve Hac dört doğru ayda yapılmak üzere onarılır (Appendiks 15’e bakınız).

Emre Caner Can: Değil. Allah bozulmayanlardan da bahsediyor. Hikaye...
Emre Caner Can Allah'ın sayı, oran vs. belirtmemesinin de hikmeti var. Kavrayamıyorsunuz maalesef.

Teslim Olanlar: ''Uygulamalar'' için belirtmiyor ise, İbrahim'den geldiği için korunmuş/korunacak demektir. Önemsiz olduğunu göstermez. Ancak bu uygulamalar Kuran'la gelseydi haklı olurdunuz.
Teslim Olanlar: Mesela abdest için net bir şekilde belirtiyor da, namazı belirtmiyor? Abdest daha mı önemli? Yoksa herkesin topluca kılıp bir birliktelik sağlaması gereken ritüel olan namaz önemsiz mi?
Teslim Olanlar: Herkes topluca/birlikte/cemaatle abdest almıyor, ama topluca/birlikte/cemaatle namaz kılıyor. Basamakların net bir şekilde aktarılması abdest için mi daha önemli yoksa namaz için mi?

Emre Caner Can: Temel prensiplerini vermiş işte. Sen gelenekteki karmaşık namazı önkabul/şablon olarak alıyorsun onu bulamayınca da böyle diyorsun. Rükü edin, secde edin diyor. Bunlar bozulmuş değildi.

Teslim Olanlar: Allah biliyordu ki, abdest 8-9 basamağa çıkarılacak. O yüzden 5:6 ayetinde basamakları net bir şekilde belirtti. Eğer namazın da rekatları bozulacak olsaydı, basamakları abdestten daha önemli olan bu ritüeli de belirtirdi.
Teslim Olanlar [2:43] Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin.
[4:102] İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azab hazırlamıştır.
[3:43] "Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et."
Bu ayetler cemaatle namaz kılındığının delilleri. Zannediyor musun ki, herkes o anda kendi kafasına göre anladığını kılıyordu. Bir arada kılınan bir ritüelin basamakları önemsiz olduğu için mi verilmedi? Yoksa bir arada yapılmayan bir ritüel olan abdestin basamakları namazdan çok daha önemli olduğu için mi net bir şekilde verildi? Bu soruları sor bence.
O zaman anlayacaksın ki, abdest bozulacağı için verildi. Ancak namazın rekatları bozulmayacağı için verilmedi.
Teslim Olanlar: Namaz Muhammed’den Önce Vardı
[9:54] Harcamalarının kabul edilmesine engel olan şey, onların ALLAH’ı ve Elçisini inkar etmeleri ve Namaz kıldıkları zaman tembelce kılmaları ve hayır verdiklerinde çok isteksizce vermeleridir.
*9:54 Bu ayet, Namazın Kuran’dan önce var olduğunu ve İbrahim’den miras kaldığını gösteren başka bir delildir. Bu ayrıca, ‘’Kuran’da Namazla ilgili ayrıntıları nerede bulabiliriz’’ sorusunu sorarak, Kuran’ın eksiksiz ve tam olarak detaylandırıldığına dair Allah’ın ifadesine meydan okuyanları afallatıyor (6:19, 38, 114).

Emre Caner Can: Namazın olmazsa olmaz basamakları da zaten Kur'an'da var. Sen yok zannediyorsun. Aynı şeyleri atıp durmana gerek yok. Namaz için belirlilik takısı kullanılir. O namaz diyor. Bilindiği için. Ve Ibrahim'den beri gelir. Fakat namazın basamakları yine de Kur'an'da var. Namaz dediğimiz şey kıyam, rüku, secdeden ibarettir.

Teslim Olanlar: ''O namaz'' hangi namaz? Evrensel olarak kabul gören herkesin kıldığı namaz mı? Yoksa herkesin kendi kafasına göre istediği sayıdaki kıyam, rüku ve secde de kıldığı namaz mı?
Teslim Olanlar İkincisi ''O/Bilinen'' namaz olmaz. ''Kafama Göre'' namaz olur.

Emre Caner Can Elbette zaten pek çok seyi namaz kılarken kafana göre yaparsın. Farkında değil misin?

İyi geceler kardeş.


Emre Caner Can Bu konuda gelgitler yaşıyordum. Fakat son vardığım nokta bu yazıdakinin aksine Reşad'ın haklı olduğu. Rekatların 2-4-4-3-4 şeklinde olması özellikle de toplu kılınan namazlardaki anarşiyi engeller. Ayrıca Kur'an'da namazın savaşta kısaltılabileceği ile ilgili ayet de olduğuna göre demek ki belirli bir uzunluğu var. Vakit konusunda da aslında şiiler dahi 5 vakit kabul ederler namazı fakat 5 vakti 3 vakitte toplarlar. Şunu da belirtmek istiyorum Reşad Halife'nin 30 yıl önce ortaya koyduğu anlayışları Kur'an merkezli anlayışta olan ünlü isimler daha yeni yeni tespit edebiliyorlar. Mesela dini pratikler konusunda Reşad'ın 30 sene önce söylediklerini Süleymaniye Vakfı son yıllarda dile getirebildi. Daha birçok meselede böyle. Kur'an-Hadis-İslam kitabını iki kere okumuş birisi olarak söylüyorum bunları. Kısaca demek istediğim Reşad Halife'nin gerçekten Kur'an'ı ne kadar güzel anladığı zaman geçtikçe de tastikleniyor.
Teslim Olanlar Övgü/hamd Evrenlerin Yüce Rabbinedir. O bizim TEK Rabbimizdir. O'ndan başka ilah ve rab asla kabul etmiyoruz. Elçiler ölmüştür. Allah'ın hidayeti olmasaydı elçiler de asla doğruyu göremezlerdi. Elçilerin bizim için sadece mesajı önemlidir. Gerisi şirktir.

Yorumlar