Kendilerini Aldatıyorlar: İKİ YÜZLÜLER ŞÖYLE DİYORLAR: ‘’Bizim Bir Elçiye İhtiyacımız Yok’’
Yazar: Reşad Halife - Kasım 1989 Submission Perspective
Tanım olarak, iki yüzlüler dilleriyle imanlı kimseler olduklarını söylerler. Ancak, eylemleri onların inkarlarını yansıtır. Kalbinde olmayanı söylemek, Tanrı nazarında en hor görülen şeydir (61:3). Onların en yaygın ifadelerinden birisi: ‘’Bizim bir elçiye ihtiyacımız yoktur. Biz, Tanrı’dan bir elçiye ihtiyaç duymaksızın, yalnızca Tanrı’ya tapınabilir ve yalnızca Kuran’ı takip edebiliriz’’ Onlar böylelikle Tanrı’nın sistemine karşı isyan ederler. Elçiler göndermek, pek çok sebepten ötürü Tanrı’nın sistemidir.
Tanrı, elçilerini iman edip doğruluğa çalışan kimseleri kurtarmak için gönderir, 65:11 ayetinde gördüğümüz üzere: ‘’İman edip doğru bir hayat sürenleri karanlıktan aydınlığa çıkarmak için Tanrı’nın ayetlerini okuyan bir elçi.’’ Dikkat edin, ayet ‘’iman edip doğru bir hayat sürenler’’den bahsediyor. Onlar, Tanrı’nın elçisi gelip onları ‘’karanlıktan çıkarıncaya’’ kadar karanlıktadırlar. Ayrıca ‘’okur’’ kelimesine de dikkat edin. Kitabın kendisi, Kuran, Tanrı’nın ayetlerini ‘’okuyamaz.’’ Elçi hayatta iken, kitap canlanır ve imanlıları karanlıktan aydınlığa çıkarır.
Kuran, Elçi olmadan,
Kötü Kimseleri Şaşırtıp Doğru Yoldan Saptırır
2:26, 14:27, 17:41, 17:82 ayetlerine bakınız. 3:7 ayetinde, ‘’Kuran’ın belli yönlerini açıklamak için ilimde sağlam temelli kişilere ihtiyaç olduğunu’’ görüyoruz. Tanrı'dan yeni bilgi ve vahiyler alan elçi kesinlikle ‘’ilimde sağlam temelli’’dir. Aksi halde, Tanrı elçiler olmadan, neden gökten sadece fiziksel bir kitap indirmedi? Açıkça, Tanrı'nın elçisine ihtiyaç duymadıklarını; kendi kendilerine Cennete girmeyi başaracaklarını söyleyenler, Tanrı'ya karşı küfür işliyorlar. Çünkü onlar Tanrı'nın sistemine meydan okuyorlar.
Tanrı'nın sistemi 18:17 ayetinde açık bir şekilde belirtilmiştir: ‘’Tanrı kimi saptırmayı irade ederse, sen onun için bir mürşit/rehber öğretmen bulamayacaksın.’’ Bu sistemi, özellikle neslimizle alakalı kılan şey, ‘’mürşit/rehber öğretmen’’in kök kelimesinin ‘’Reşede’’ olmasıdır.
Tanrı bizlere, Kendi sisteminin imanlıları bir ‘’mürşit/rehber öğretmen’’ aracılığıyla doğru yola iletmeyi gerektirdiğini söylüyor. Peki iki yüzlüler ne söylüyor? Onlar Tanrı'nın sistemine karşı isyan ederler ve Tanrı'nın atamış olduğu öğretmeni reddederler. ‘’Biz kendi başımıza yapabiliriz,’’ diye düşünüyorlar.
Bir kez daha, 18:17’de belirtildiği gibi işte Tanrı'nın sistemi:
Yorumlar
Yorum Gönder